13 Ocak 2014 Pazartesi

Haftanın Rengi Çalışmaları

Merhabalar, bugün size renk çalışmalarımızdan bahsetmek istiyorum . Bebekler nesneleri öğrenmeye başladıkça , öğrendiğine emin olduğunuz nesneleri artık sıfatları ile söylemeye başlayabilirsiniz. Şuna inanıyorum ki zaten bizi yönlendiren onlar . Öğrendiklerinde daha fazla şey ekliyor bir kaç deneme de öğrenmiyorlarsa erken olduğuna karar veriyorsunuz. Belki bazı anneler renkler için erken değil mi ??diye geçiriyordur içinden:)). Haklı olabilirsiniz ama bizim renk maceramız şöyle başladı ve yol aldı. 13 ay civarı, birçok bebekli evde olan halkalı oyuncaklarını oynarken oradaki bir kaç rengi öğretme amacı olmadan söylemiştim. Ertesi gün , aynı oyuncakla oynarken "Sarı halkayı takalım kızım" dediğimde bana sarı halkayı getiriverdi. Ben denk geldi diye düşünürken mavi ve moru da bilince . Dedim ki demek ki bu konuda istekli yavaş yavaş nesnelerden  renkleri ile  bahsedebilirim. Tabi her zaman tutturamadığı oluyordu ki zaten bilirsiniz bebekler canı isteyince daha doğru cevaplar veriyorlar.Oyun oynarken eline aldığı oyuncaklarda , dışarıda  ağaç, bulut , güneş vs. gördüğümüzde renkleri de hatırlamaya başladık. Başta da dediğim gibi çocuğunuz sizi yönlendiriyor zaten kendisi soruyor belli bir zaman sonra . Malum o minik parmaklar var ya onları uzatıp soruyorlar meraklı meraklı. Bu sıralar bildiği renkleri eşleştirme yaparak çok mutlu olan kızıma görsel bir sepet hazırlamaya ,haftalık renkler oluşturmaya başladım. Bu farklı dokularda, ve görüntüde aynı renkli nesneler de eşleştirme becerisi için faydalı oluyor. Zeynep aynı renkli iki nesneyi görüp bulunca "aaah aaa ahaaa " diye bağırarak yanımıza geliyor ve onların rengini söylüyor . Bizde çok mutlu oluyoruz tabi. Şöyle bir ayrıntıyı da atlamamak gerektiğini düşünüyorum ne kadar çok tekrar o kadar iyi yerleşiyor ama bunu bir ders gibi değil oyun gibi yapmalıyız ki oynayarak yani mutlu olarak öğrensin . Kimi çocuk sıkılıyorsa da ki Zeynebin de sıkıldığını anladığımda hemen oyun değiştiriyorum , ısrar etmemek gerektiğini düşünüyorum. Zamanı gelince öğreniyorlar. Mesele onların meraklarını iyi anlamak ve ona yönelik oyunlar bulmakta sanırım. Üstteki resimdeki  yeşiller geçen haftanın rengiydi. Zeynepçe " YİŞ Şİİİ" Bu haftanın rengi çok sevdiği turuncu olacak . Sepet haricinde mandalina , portakal yerkende sık sık anacağız coşkulu seslerle turuncuyu. Zeynep turuncuya "PU PUN CUUU" dıyor :))) Görüşmek üzere

8 Ocak 2014 Çarşamba

16.AY

    Dün itibariyle Zeynep kuzusu 16.ayına girdi .Bakalım bu ay bizi ne gibi farklılıklar bekliyor?
 Hızlı bir şekilde kararlarını kendisinin vermek istediğine şahit oluyorum gün be gün. Benliği kuvvetleniyor , yani büyüyor kuzucuk.
  Özgüvenine destek olmak , bizi sadece gerçekten zorlandığında yardım eden , her zaman yanında olan ama her yaptığı işte dibinde durmayan dayanaklar olarak görmesi,  onu en çok seven ama ona hayatı tanıma ve keşfetme fırsatı verdikleri için zaman zaman düşmesine , ufak tehlikeleri göze almasına izin veren anne babalardanız, olmaya çalışıyoruz.
     Mesela yeni aldığımız sandalye ye rahatlıkla tırmanıp oturabiliyor fakat ilk günler inerken tedirgin oluyordu. "-İnn"  diyerek yüzüme bakıyordu. Bende sadece birkez yardım ederek gösterdim. Sonraki inişler de de yardım bekledi fakat ben ona yapabileceğini söyledim. Bunu söylerken duygusal olarak şu mesajı vermeye çalışıyorum , becerebiliyorumdur inşallah."- Biraz çaba sarfetmen gerekebilir ama sen bunu başarırsın , merak etme sana gerçek bir zararın gelmesıne ben izin vermem ." Ufak kaymalara , tökezlemelere izin veriyorum. Hep tetikte duruyor fakat müdahale etmemeye çalışıyorum. Bu şekilde davrandıkça hem cesaetleniyor hemde farklı metodları keşfediyor.
  Tabi her çocuk farklıdır ve  her anne vicdanı ile harmanladığı bilgileri en doğru şekilde yansıtmaya çalışacaktır kuzusuna. Benim kızım fazlaca naif bir kişiliğe sahip olduğu için onu cesaretlendirmek  işe yarıyor. Tabi bunda iletişiminiz çok önemli. Şimdiye kadar ki zaman da görebilyorum ki çocuğunuzla iyi bir iletişim sağlayabildiyseniz. Zaten hem siz onun bakış ve mimiklerinden hem de o sizin verdiğiniz duygusal mesajdan anlayacak ve daha rahat bir iletişim ortaya çıkacaktır diye düşünüyorum. Ona güven vermenin en tabi yolların başında sık sık kucaklamak geliyor olsa gerek. Çoğu zaman açıklama yapmadan sıcacık  bir bakış, hele hele kendilerini aciz hissedip dudak büktükleri anda iksir gibi bir bağrına basma hiç bir metodla kıyaslanamaz herhalde ...

5 Ocak 2014 Pazar

Yeni başlayan oyunlar...

Bir önceki yazıda bahsettiğim taramalardan sonra ilk işim, kızıma bir sandalye almak oldu . Odamızda bir köşe oluşturduk.  Gardolabımızın karşı duvarındaki kolona bir sehpa ayarladım , duvara da ikeadan aldığım bir kare ayna yapıştırdım . Üstüste geçen kaplarımızı ve bir kaç küple beraber keçeli ve kuru boya kalmelerimizde sehpa üstünde yerini aldı. Yine ikeadan aldığımız sevimli yeşil sandalyemiz de yerini aldı. Hem oturumu kolay olduğu hemde onu sınırlayıp dikkat toplamaya yardımcı olduğu için daha uzun süre karalama yapmaya başladı kuzucuk. Tabi sıkılıp kalemleri fırlattığın da da olayı başka bir aktiviteye çeviriyoruz. Kalemleri tek tek renklerini söyleyerek bir sağ bir sol tarafından ona uzatıyorum oda kaplardan birinin içine koyuyor. Tabi zevkli hale getirmek için bağırmalar şakalaşmalar şart :)  böylelikle hem toplamayı, hem renkleri , hemde sağ ve sol dan alarak beden duyu farkındalığını da geliştirmiş oluyoruz :))


Bugünlerde başladığımız diğer aktivite ise , aktarma aktiviteleri ve yemek yeme alışkanlığı. İlk aktarma aktivitesini düğmeler ile yaptık baya zevk aldı . Bir kaç kez tekrarladı. En çok hoşuma giden ise düğmeleri diğer kaba koydukça   "-aktae dimm" demesi . Bu yöntemde hedef , çocuğun doğruyu kendi keşfetmesi olduğu için gösterdikten sonra sadece doğru hamlelerde tebrik edip gerisinde müdahale etmiyorum. Artık kendi kendine yemeyi de hızlandırma çalışmaları başladı. Biz sabredemeyip hızlıca müdahale etmemeyi başarmalıyız anneler. Uzun sürse de, kendi yemeli ki alışkanlık ve sorumluluk kazanımı sağlansın. Hatta yemek yerken bir küçük sürahi ile küçük bardağı olması tavsiye ediliyor. Susadığı zaman kendisi yine aktarma ile bardağa suyunu koyup kendi içebilmesini öğretmek de hedeflerden. Dökülenler için de bir sünger yada bez bulundurursanız her dökülen yemek yada suda eline verin ,silmesini söyleyin .Zaten çok zevk alıyorlar :)))  Şimdilik bu kadar ...