31 Aralık 2013 Salı

"EV OKULU" diye birşey varmış.

Bugünlerde hızlı bir aktivite araştırmasına girdim. Uzun zamandır duyduğum bir türlü detaylı araştırma fırsatı bulamadığım Montessori tekniğini inceledim . Aslında özel eğitim tecrübelerimden kaynaklı bir kısmını bilmeden yaptığımı farketsem de , emek emek o aktivite ve oyuncaklarla kuzularıyla vakit geçiren annelere hayran kaldım. Geç kalmadığımı  bilmek de ayrı bir motivasyon kaynağı oldu bana  .Tabi sadece bu teknik değil birçok yaklaşım ile ortaya karışık Zeynep kızın  fıtratına uygun bir program ile daha verimli ve eğlenceli günler geçirme planları uçuşuyor kafamda . Özellikle de ileride  işe döneceğim  zaman o "kaliteli zaman "  kılıfının boş kalması endişelerini yaşarken.     Özellikle son bir iki aydır sabahtan akşama aktivite bulmakta zorlanır olmuştum, bana da inanılmaz bir motivasyon kaynağı oldu bu kararım
           . Zeyneb e aldığım kelime kartlarını 11.aydan itibaren öğrenmeye başlamıştık. Tam 30 tane resimli yazılı kart. Öğrenme de etkili olduğuna inandığım somutlaştırma yöntemi hızlı öğrenmesine çok katkıda bulundu. Örneğin üzerinde top olan kartı gösterip "top" derken kartın yanına küçük bir top koyup göstermek. Bunu yaptığımın ertesi günü Zeynep bir eline kartı bir eline topu alıp bana  "BUP" diye işaret parmağıyla göstermişti:))) Bir çok kartı böyle anlattım , tavsiye edebilirim.  Zeynepcık 13 aylıktan beri ard arda sorduğumda bir iki fire ile hepsini söylüyor. Kimini sadece çıkardığı ses ile (inek , kuzu, köpek, kedi, tren , ...) kimisini kendi odasında kı nesnelerden, kitap yada çevredeki  nesneyle eşleştirerek  söylüyor.  Mesela yatak kartını   başlarda "nen nen"  deyip ,kendi yatağını göstererek anlatıyordu. Şimdi hem "HATAK" diyor hem de gösteriyor.
 Renkleri küplerimiz , renkli halkalarımız ve kule yaptığımız oyuncaklarımız ile gün içerisinde oynarken al-ver çalışması ile yada üst üste dizerken tekrar ile öğrenmeye çalışıyoruz fakat bundan sonra haftalık bir renk seçip onunla ilgili yapboz, kart vs gibi materyaller hazırlamayı düşünüyorum :))) Seçtiğimiz renge özel ufak nesne kartları yapıp asabiliriz. Birde benim adını bilmeden yaptığım duygusal sepet çalışması da yapılabilir. Ben adını bilmeden aynı renkli bütün oyuncakları o renkte bir kaba koyuyordum. Montessori bu sepete duygusal sepet diyor. Duyu bütünlemesine katkısı çok, farklı dokularda , farklı kategorilerde aynı renk nesneler ile yapmamız mümkün . Yavaş yavaş hepsini resimleri ile ekleyeceğim. Öncelikle biraz karton , yapıştırıcı, raptiye vs  için  ,kırtasiye aşındırmam gerek :)) Tabi genelde bu çalışmalar 20. aydan sonra yapılıyor biz bir hafta sonra 16 AYLIK olacağız. Kızımın dil gelişiminin hızlı olması ve bu tür aktiviteleri sevmesi sebebiyle ara ara yapıyorduk zaten , aldığı ve yapmak istediği kadar yapacağım. Kas becerilerine yönelik aktiviteler de kural koymadan sadece gösterip yapabilirse devam etmesine yardım edip , istemezse istediği gibi eğlenmesine fırsat tanıyacağım elbette :)

 Nesneleri öğrenmemizde kitaplarımızın da çok katkısı oluyor , o minik parmakları ile tek tek sorduğu nesneleri öğrendikten sonra o tek tek söylüyor. Bana da bu minik mucizeye sayısız şükretmek kalıyor. Verdikçe alabilen bir evlat verdiği için Rabbim e sonsuz şükrediyorum. Birçok  engelli çocukla çalışmış bir Fizyoterapist olarak kalan ömrümün tebessümle geçip , sıkıntıları hoş görmeye  yetecek hatta artacak bir sebep. Sağlıklı , akıllı , MUSMUTLU bir yavru...

   Aslında bu EV OKULU tabiki her annenin çocuğuyla yapmaya çalıştığı tüm yararlı iş ve davranışları kapsıyor  , ben sadece hem planlı olsun , hem de arkamızda  hatira kalsın niyetiyle bu işe böyle bir  niyet ettim. Bütün anneler zaten kuzuları için 7/24 çırpınmakta ....

plan oluşturdukça ve uyguladıkça paylaşacağım:)))

30 Aralık 2013 Pazartesi

ZEYNEP KIZ 15 AYLIK


      Bu yazı uzun olmasa da ayrıntısız bir durum güncellemesi gibi olacak sanırım :). 6 aylıkken  "ANNE" ki hiç unutamam o anı , 10 aylıktan beri BABA demeye başlayıp 12. aydan beri basit sözcüklerle başlayıp(dede, mama , meme , gel , al ,bu , vs) su anda ahtapota ahpopop , merhaba ya hababa, babası işten gelince hocdeldin diyen bir papağanımız var . Bu aralar en büyük eğlencemiz onun kelime dünyası. Nesneleri tanıması o minik işaret parmağıyla kitap okurken yada her daim tek tek gösterip söylemesi. Hem kahkaha hem de şükür sebebimiz. Hatta son bir kaç gündür cümle olmasa da bir kaç kelimeyi ardarda söyleyip yaptığı bir fiili de anlatır oldu. Çok mutlu oluyorum :)))    Malum 5 hafta erken doğan Zeynep kuzusu 13. ayın başında yürüyerek fiziksel gelişim tablosunda da yaşıtlarını yakaldı çok şükür. Şu anda kilo 9,7 kg boyumuz da 82cm .

      En rahat ettiğim huylarından biri özgür olması , yabancılama huyunun olmayıp insanı ,kalabalığı çok sevmesi . Bunun yanında naif kişiliğinden dolayı elinden alınan oyuncaklara bozulup, sözel olarak kızıp , diğer çocuğun onu bırakmasını kollayan bir yapısı var. Yani bir çok çocuk gibi fiziksel güç ile geri elinden almak huyumuz yok böyle de naifiz. Ev içinde dokunduğu zaman kendine zarar vereceği nesneleri en başından anlatmış olmanın ve anlayıp onları zorlamayan bir bebeğim oluşunun da ayrı rahatlığını da yaşadım. illa merak ettiği zaman birlikte dağıtıp birlikte toparlayınca . Hırsla evi dağıtan bir fareyle karşılaşmadım çok şükür. Darısı kardeşlerinin başına. Tabi ki bazen dağılan çekmecelerimiz oluyor ama beni anlıyor isteklerimi anlatabiliyor olmam rahatlatıyor her zaman .
Bu zamana kadar gittiğim hiç bir yerde bana sorun çıkarmayan , ağlamayan bir bebek oldu Zeynep kız. Başka bebekleri gördükçe uslu bir kızım olduğunu ve dil ve sosyal becerilerilerinin hızlı geliştiğini anlıyorum şukurler olsun. Yazacak çok şey var ama  zamanında yazılmazsa artık güncellere kalacak ...


     Gelelim uykuya...


Başından beri uyuduktan sonra sorunsuz uyuyan bir yavrucuk Zeynep kız. Ama uykuya dalmaya gelince işte orası beni annelikte en çok yoran kısım. Hala emen kuzucuk , emerek uyuduysa en büyük mutluluğu yaşatıyor bana .Şimdiler de ayakta sallanmak da istemiyor kendi yatağında mayıştıktan sonra uykuya dalıyor fakat bu zamana kadar bu dalma konusunda çok sıkıntı yaşadık.Ki hala zaman zaman yaşıyoruz.  Uzun sallama seanslarımı hatırlamak bile istemiyorum. Yaptığım hataları. İlla uyusun diye hem kendimi hem kuzumu soktuğum stresleri . İlk bebek gerçekten tecrübesizlik ve maalesef mükemmeliyetçilik annelikte olmamalı.  Allah tan uyuduktan sonra huzurla uyuyor ve sık uyanmıyordu :))Bir ay sonra yapacağımız Umre yolculuğumuzdan sonra zaten yeniden düzen oluşturmamız gerekeceği  için  dönünce kendi kendine uyuma çalışmaları farz oldu artık :)))

Uzun bir aradan sonra MERHABA :))

Blog yazma niyetinde olan bir kişi için çok uzun zaman geçirmiş bir anneyim. Zeynebin en önemli zamanları, bir çok  ilklerini yaşadık sağlık ve huzurla. Tabiki bunları not ettiğim bir defterim hep oldu ama nette de paylaşımlarıma devam etmeyi özledim .


Neden tekrar döndüğümü soracak olursanız , son zamanlarda takip etmeye başladığım blog lardakı anne paylaşımlarının benim bakış açıma kattıkları , yaşanan gerçek tecrübelerin  fazlaca yol gösterici  olmasıdır.  Belkı bende paylaştıklarımla bir kaç anneye yardımcı olabilirim ve  kızıma hoş hatıralar bırakmaya devam edebilirim dedim.
 Umarım sürekliliği devam eder :)))